İş dünyasının önemli isimlerinden Nazar İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve BAŞKANTÜRKSİAD Başkanı Fatih Şakir dernek çalışmalarının yanı sıra, inşaat sektöründeki yatırım ve projeleri hakkındaki düşünceleri değerlendirdi.
Fatih bey öncelikle Nisan sayımızda yer aldığınız için teşekkür ederiz. İş hayatınızdaki başarınızla ekonomi dünyasına yön veren birisiniz. Aynı zamanda BALKANTÜRKSİAD Başkanısınız. BALKANTÜRKSİAD ailesine katılmanız nasıl başladı?
Babam Murat Şakir vesilesiyle tanıştığım BALKANTÜRKSİAD ailesine 2014 yılında katıldım. 2015 yılında yapılan 3. Olağan Genel Kurulda Aytuğ Onur Başkanlığında Yönetim Kurulu üyeliğine dahil oldum. Ardından 2016 yılında göreve gelen Levent Bilek ve sonrasında 2 dönem görev yapan Berat Tunakan Başkanlığında; BALKANTÜRKSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini 3 dönem yürüttüm. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz 6. Olağan Genel Kurul Toplantsında üyelerimizin gösterdiği teveccüh ile BALKANTÜRKSİAD’ın 5.Başkanı olma sıfatına nail oldum.
BALKANTÜRKSİAD’ın kuruluş amacı ve bu güne dek çalışmalarından kısaca bahseder misiniz?
BALKANTÜRKSİAD Bursa İş Dünyasının önde gelen 41 iş insanı tarafından 26 Eylül 2011 tarihinde kuruldu. Derneğimiz, Balkan ve Anadolu topraklarının büyük enerjisini harekete geçiren, her yıl Türkiye ekonomisi için milyarca dolar katma değer üreten 400’ü aşkın Balkan kökenli iş insanı ve sanayiciyi çatısı altında barındırıyor. Temel amacımız; Bursa’nın, ülkemizin ve Balkanların ekonomik potansiyelinin güçlendirilmesi, Türkiye ve Balkanlar arasındaki ticari işbirliği olanaklarının geliştirerek sosyal-kültürel bağlantılarını güçlendirmesidir. Aynı zamanda eğitime ve iletişime önem vererek, üyelerimizin kalite bilincini arttırmak, çalışma gruplarımız önderliğinde üyelerimizi ve Bursa kamuoyunu aydınlatıcı faaliyetlerle bilgilendirme toplantıları düzenlemektir. Yönetim kurulumuz ve üyelerimizin katkılarıyla hizmetlerimizin kalitesini sürekli olarak geliştirmek ve böylece üyelerimizin beklentilerini karşılamak en büyük hedefimiz. Bu sebeplerden dolayı derneğimizin Bursa’nın önemli bir sivil toplum kuruluşu olmasından kıvanç duyuyorum.
Peki, başkanlığınız süresince ne gibi çalışma ve projelere imza atacaksınız?
Ekibim ve ben, önce Bursa ardından da ülke ekonomisi için üzerimize düşen görevi yerine getirmeyi hedefliyoruz. Öncelikle geçmiş dönemden hali hazırda devam eden projelerimizi sürdüreceğiz. Kısaca bu projelerden bahsetmek gerekirse;
1- “AB-Türkiye İlişkileri ve Yeni Başlangıç” adıyla başlatılan ve bizim de paydaşı olduğumuz projeye aynı hızda devam edeceğiz.
2- İş dünyasına yönelik hibeler ve fonlar konusunda üyelerimizi bilinçlendirip farkındalık oluşturmaya devam edeceğiz.
3- Bizim ana projelerimizden birisi olan ve üyelerimiz arasında iş birliklerini gerçekleştiren BALNET sistemimizde yeni BALNET grupları oluşturarak aramızdaki ticari hacmi arttırmaya devam edeceğiz.
4- Bursa’mıza yepyeni bir açık hava müzesi kazandırmış olmanın mutluluğu ile Sn. Berat Tunakan Başkanımızın özverili çalışmalarıyla geçen dönem inşaatına başladığımız MİNİA BALKANTÜRK Açık Hava Müzesi Projemizin yakın zaman içinde açılışını gerçekleştireceğiz.
5- Çok önemsediğimiz projelerden biri olan ve üyelerimizin kişisel-mesleki gelişimine katkı sağlayan BALKANTÜRK AKADEMİ gerek online gerekse yüz yüze eğitim faaliyetlerine aynı hızda devam edecek.
6- İşin uzmanlarından oluşturduğumuz 10 farklı çalışma grubumuz yeni konular ve başlıklarla faaliyetlerine devam edecek.
7- Pandemi öncesine kadar her iki haftada bir BALKANTÜRKEVİ’mizde yaptığımız iş geliştirme toplantılarımıza kaldığımız yerden devam edebilmeyi diliyoruz. Elbette pandeminin el verdiği ölçüde…
Yeni dönem projelerimize geçecek olursak; Projelerimizi planlarken “Önce üyelerimizin, ardından şehrimizin ve elbette ülkemizin ekonomik gelişimine nasıl katkı koyabiliriz?” diye düşündük. “Başarıyla devam eden projelere neler ekleyebiliriz ki üyelerimiz için farkındalık oluşturabilelim?” dedik. Bu minvalde 6 ana başlık belirledik.
1- İhracatın arttırılması,
2- İş dünyasına girmek isteyen genç girişimcilerin desteklenmesi,
3- İş dünyasında kadın girişimci ve yönetici sayısının arttırılması,
4- Üniversite sanayi işbirliğinin geliştirilmesi, şehrimize yeni üniversiteler kazandırılması, meslek liseleriyle de işbirliği yapılarak, nitelikli eleman ihtiyacına yönelik çözümler üretilmesi,
5- Balkan Kütüphanesi kurulması,
6- Yurt içi Sinerji Toplantılarımıza devam ederken, yurt dışı Sinerji Toplantıları’nın da hayata geçirilmesi ana hedeflerimiz olacak.
Başkanlığınız döneminde kaç kişilik bir yönetim kurulunuz olacak? Bu isimleri neye göre belirlediniz?
Yönetim Kurulumuz dernek tüzüğümüzde belirtildiği üzere 15 Asil-15 Yedek olmak üzere toplam 30 üyeden olmuşmaktadır. Fakat yönetim kurulumuzda asil-yedek ayrımı asla söz konusu değildir. Bildiğiniz üzere sivil toplum kuruluşları herhangi bir menfaat beklentisi olmadan toplumun ve üyelerinin faydaları için çalışan kuruluşlardır ve toplumda çok önemli rolleri vardır. Yönetim kurulundaki arkadaşlarımın tamamı kendi alanlarında çok başarılı ve iş hayatında kendilerini ispatlamış ve bir kısmı önceki dönemde de yönetim kurulu üyeliği görevi yapmış kişilerdir.
BALKANTÜRKSİAD Başkanı olarak hedefiniz arasında neler var?
Yönetimini devraldığımız BALKANTÜRKSİAD‘ı, ekibim ile birlikte daha da ileriye taşıyacağımıza inanıyorum. Üyelerimizin güvenine layık olmak için; üstlendiğimiz bu önemli sorumluluğun gereklerini en iyi şekilde yerine getirmek ve BALKANTÜRKSİAD’ın başarı yolculuğunu daha da ileri aşamalara taşımak, ekip olarak esas gayemiz olacak.
Peki, başkanlık döneminizde üye alımlarınızda herhangi bir değişiklik yapmayı düşünüyor musunuz?
Üye adaylarımız derneğimize başvurduktan sonra yönetim kurulu üyelerimizden oluşturduğumuz üye alım heyetimizce değerlendiriliyor. Bu değerlendirme sonrası oy birliği ile uygun görülürler ise, işlemlerini tamamlayarak ailemize katılıyorlar. Bu sistemi 4 yıl önce kurduk ve üye alım heyetimiz çalışmalarını son derece başarılı bir şekilde yürütüyor bu nedenle herhangi bir değişiklik yapmayı düşünmüyoruz.
Sinerji toplantıları, ekonomi toplantıları ve iş geliştirme toplantılarınızda nasıl bir çalışma izleyeceksiniz?
Biliyorsunuz bu yıl derneğimizin kuruluşunun 10’uncu yılı. Bu kapsamda oluşturduğumuz çalışma grubu önderliğinde çeşitli faaliyetler planlıyoruz. Değerli üyelerimizi ve Bursa iş dünyasını bir araya getirebileceğimiz çok özel çalışmalarımız olacak elbette pandeminin izin verdiği ölçüde.
Aynı zamanda inşaat sektörüne ve yatırımlarınızla ülke ekonomisine yön veren iş insanısınız. Nazar İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak inşaat dünyasındaki projelerinizden ve yatırımlarınızdan bahseder misiniz?
Aile şirketimiz olan Nazar İnşaat babam Murat Şakir tarafından 1983 yılında kuruldu. Çocukluğumdan beri okuldan arda kalan zamanlarımda inşaat ve şantiyelerde büyüdüm diyebilirim. Bir inşaatın tamamlanmadan önceki bütün kademelerinde çalıştıktan sonra şu anda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak babam ile birlikte şirketimizde görev yapmaya devam ediyoruz. Nazar İnşaat Bursa’da sektöründe ilklerdendir ve önemli bir yere sahiptir. Nedenlerine gelecek olursak; Kurulduğumuz dönemde Bursa’da belediyelerin imar çıkarma yetkileri yoktu, 1983 yılında Ankara İmar İskan Bakanlığı’nda yapılan plan değişiklikleri ile yüksek katlı bloklar halinde Bursa’da yapılan ilk toplu konut projesi Nazar İnşaat firmamız tarafından yapılmıştır. Bu konutları yurt dışında çalışan Türk vatandaşları almış olup, Ülkemize de döviz getirisi sağlanmıştı. Bursa’da ilk 2985 sayılı toplu konut kredisini müşterilerine kullandıran firmayız. 1986, 1987, 1988 yıllarında sektöründe vergi rekortmeni olmuş bir firmadır Nazar İnşaat. 1980’li yıllarda kendi yaptığı inşaatları kentsel dönüşümden yararlanarak, yıkıp tekrar deprem yönetmeliği kriterlerine uygun inşa etmiştir. Bugüne kadar da hep kendi arsalarımıza inşaatlarımızı yaptık. Bunlar bir inşaat firması için önemli notlar, ülkemiz çok krizler atlattı ve atlatmaya devam ediyor. Özellikle bu dönemde işini zamanında teslim edebilen, ayakları yere sağlam basan, kendi öz sermayesi ile iş yapan inşaat firmalarına çok ender rastlıyoruz ve bu firmalardan biri olmanın gururunu yaşıyoruz. Kur farklarının bu kadar yükseldiği dönemde en çok müteahhitler etkilendi. Sektör olarak kur farkını ne yazık ki en son bizler yansıtabiliyoruz. Bu nedenle baştan imar planlarına göre hareket edip imara açılacak yerleri tarla statüsündeyken almaya çalışıyoruz. Bizi diğer firmalardan ayıran en büyük özelliğimiz de budur. Satarken değil alırken kazanıyoruz. Bu her iş için aynıdır satış noktasında piyasa bellidir. Bursa dünyanın en hızlı nüfus alan illerinden biri. Buna en yeni örnek TEKNOSAB projesi. 7 milyon 267 bin m2 alana yapılıyor ve yanında TOSAB, DERİ İHTİSAS var ayrıca KOTİYAK olacak; yani toplamda 12 milyon m2 yere fabrikalar yapılacak. Bu fabrikalarda çalışacak binlerce insana ve ailelerine konut ve sosyal yaşam alanları planlanıyor. Kısacası yeni bir Nilüfer doğacak. İşte biz buraların peşine ilk düşenlerdeniz. Yıllar önce babam Murat Şakir’in Beşevler’in köy olduğu zamanlar; 1/5000’lik ve 1/1000’lik planlar açıklandıktan sonra araziler, tarlalar almıştı. Yaşı bana yakın ve benden büyükler çok iyi bilir buraların (Beşevler, İhsaniye) bomboş halini. Kısacası bizim en büyük avantajımız bu! Müteahhitlik kısmı Türkiye şartlarında herkes için her an tehlikeli, bu da müteahhit işini ne kadar iyi yaparsa yapsın ona bağlı olmayan konjonktürel durumdan kaynaklanıyor. Son olarak yerli otomobil firmasını Bursa’da kuruluyor. Şu an 3 milyon civarı olan şehrimizin nüfusunun bu sanayileşmeden sonra en az 1 milyon daha artacağını düşünüyorum.
