HÜLYA KALYONCU “EVLİLİĞE GİDEN BİR ARKADAŞLIK OLDUĞUNU İKİMİZDE BİLİYORDUK”

Hülya hanım “Sevgililer Günü” röportaj çalışmamızda yer aldığınız için öncelikle teşekkür ederiz. Her evliliğin bir hikâyesi var. Eşiniz Cem bey ile tanışma hikayenizi anlatır mısınız?

Üniversite yıllarımızda ortak bir arkadaşımız vasıtası ile tanıştık.

Sonrasında ilk birlikte buluşmanız nerede ve nasıl oldu?

Yine arkadaş grubumuz içerisinde yapılan bir organizasyon içerisinde ilk kez bir araya geldik.

İlk sevgililer gününüz nasıl geçti? O günü bizlere kısaca anlatır mısınız?

İkimizde hem öğrenciydik hem de çalışıyorduk o günlerde. Gün içinde çok güzel bir çiçek göndermişti eşim ve romantik bir akşam yemeğine gidebilmiştik o gece.

Peki, eşinizin ilk sevgililer günü hediyesi ne oldu?

Safir taşlı altın bir yüzük.

Cem bey size evlilik teklifini nerede ve nasıl gerçekleştirdi? O an ki duygularınızı bizimle paylaşır mısınız?

Aslında ilk tanıştığımız andan itibaren evliliğe giden bir arkadaşlık olduğunu ikimizde biliyorduk. Yani bu konu aramızda sürekli geçiyordu. Ancak sanırım en net konuşma Hilton, Dragon Restoran’ta oldu.

Siz bu teklife hemen “Evet” dediniz mi?

Aslında uzun bir süre, okul, askerlik, iş meseleleri yüzünden evliliğe ben sıcak bakmıyordum tam olarak. Bekleyelim diyordum biraz. Sekiz sene de bekledik gerçekten. Aslında enteresan olan; tabi bu süreç uzadıkça bazı sorunlar da geldi beraberinde. Nerdeyse ayrılma aşamasına gelmiştik. Yorulmuştu sanırım bu kadar beklemekten. Bu sürecin sonunda ise; o zamanlar ‘Susam’ vardı, bilirsiniz. Ben ona orada bir doğum günü partisi yaptım, hediyem ise evlilik yüzükleriydi. Ve ben ona evlenme teklif ettim bu sefer herkesin önünde. Ondan kısa bir süre sonra da evlendik zaten.

Sizin unutamayacağınız, eşinizin yaptığı sürprizden bahseder misiniz?

Eşim gerek sevgililer günü olsun, gerek doğum günlerim ya da evlilik yıldönümlerimiz olsun. Daima yüzlerce gül gönderdi, yemek ya da yurt-dışı seyahat programları yaptı otuz yıllık beraberliğimiz boyunca. Yaptığı hiçbir sürprizini birbirinden ayıramam. Hepsi çok güzel ve unutulmazdı benim için.

Mutlu bir yuvanız var. Size göre mutlu bir yuvanın sırrı nedir?

Beraberliği istemek ve bunun için emek vermek. Tabi özünde yatansa gerçek sevgi ve karşılıklı saygı.

Son olarak yeni çiftlere ne gibi önerileriniz olur?

Asla ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın tüm sorunlarını kendi içlerinde çözmeleri, aileyi ya da çevreyi yaşamlarına belli ölçülerde dâhil etmeleri ve ne olursa olsun birbirlerine karşı asla saygı sınırlarını aşmamaları.

TEILEN