Leyla Turut, Ankara Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu. İngiltere’de Pazarlama üzerine master yapmış, uzun yıllar Vergi ve Finans Denetçiliği, Finans Müdürlüğü gibi önemli konumlarda görev yapmamasına rağmen, hep moda ve halkla ilişkilerle ilgili bir bölümde eğitim görmek istemiş ve hayal ettiği şeyin peşinden giderek, fuarcılık sektöründe global başarılara imza atmış. Başarılı bir iş kadını olmasının yanı sıra harika bir anne… 11 ve 6 yaşında bir kız, bir erkek evladı var. Nisan ayında ortağı Şule Dayangaç ile HBB Expo olarak Türk Kültürü Tanıtım ve Ticareti Geliştirme Haftası teması ile global bir fuara imza atıyor. Bu organizasyonu ise; Ürdün Haşimi Krallığı Prensi Asem bin NAYEF’in eşi H.R.H. Prenses Sana ASEM, Ürdün Turizm Bakanlığı ve Ürdün Ticaret Odası destekliyor. Fuarın tüm detaylarını, Türkiye ekonomisini ve Leyla Turut’un sosyal yaşamını merak ediyorsanız, sayfaları çevirmeye başlayın…
Üniversite eğitiminizi Ekonomi üzerine almışsınız, fuar ve organizasyon işine nasıl girdiniz, biraz öğrenebilir miyiz?
Ben İngiltere’de master yaparken İngiltere’nin en büyük Elektrik ve Gaz şirketinde çalıştım bu süre zarfında insanlarla ilişkilerimde güçlü olduğumu ve bunu istediğimi anladım, fakat abimin bu piyasada önemli bir finansçı olmasından dolayı yıllarca finans sektöründen çıkamadım hala da ara ara önemli raporlarda yardım ederim.
Master yaptığım okuldan arkadaşım Şule Dayangaç zaten 15 yıldır bu işin içindeydi ve kendisi Fuar ve Organizasyon Şirketi HHB Expo’nun sahibidir. Bana birlikte bu işi yapmayı teklifettiğinde hem çok sevdiğim eski bir dostum olması hemde işinde çok profesyonel olmasından dolayı onunla çalışmaya karar verdim.
“Ürdün’de 10-11-12 Nisan tarihleri arasında geleneksel esintilerin yenilikçi bir dokunuşla harmanlandığı kültürel bir atmosfer ziyaretçilerini bekliyor olacak”
Şu günlerde üzerinde yoğun olarak çalıştığınız Ürdün’de yapacağınız fuardan biraz bahseder misiniz?
Projemiz, medeniyetimizin bütün unsurlarından miras aldığımız ve tüm dünyaya armağan ettiğimiz kültürel hazinelerimiz ve geleneksel sanatlarımız vasıtasıyla asırlar öncesinden dünyayla paylaşmış olduğumuz ‘’birliktelik’’ mesajını küresel çerçevede yinelerken yüzyıllara dayanan dostluk ve kardeşlik bağlarımızın mevcut olduğu Ürdün’de Osmanlı-Türk Kültürü’nü sergileyerek tarihten kaynaklanan kültürel bağı güçlendirmeyi ve iki ülke arasında gerçekleştirilen ticarete konu sektör temsilcilerimizle yatırımcılarımızı ‘’Körfez Pazarı‘’ile buluşturarak ülkemizin potansiyel ihracatını genişletecek bir atmosfer oluşturmayı amaçlamaktadır.
Ürdün’ün zengin tarihi geçmişini ve kültürünü ‘’Osmanlı-Türk Kültürü’’ ve ‘’Made in Turkey kalitesi‘’ile buluşturmayı hedefleyen Türk Kültürü Tanıtım ve Ticareti Geliştirme Haftası 10-11-12 Nisan 2019 tarihlerinde düzenlenecek olup,geniş katılımcı profili ve hedeflenen ziyaretçi yelpazesiyle sektöre yön verecek yüksek profilli ticari bir platform oluşturacak;geleneksel esintileri yenilikçi bir dokunuşla harmanlandığı kültürel atmosferi ile ziyaretçilerimize benzersiz bir ortam sunacaktır.
“Türk Kültürü Tanıtım ve Ticareti Geliştirme Haftası Ürdün Haşimi Krallığı Prensi Asem bin NAYEF’in eşi H.R.H. Prenses Sana ASEM, Ürdün Turizm Bakanlığı ve Ürdün Ticaret Odası tarafından desteklenmektedir.”
Bu fuar ülkemize ne gibi katkılar sağlayacak?
Ülkemizin Körfez Ülkelerine gerçekleştirdiği ihracatın geliştirilmesinde ve yeni istihdam imkânlarının ortaya çıkartılarak ülke ekonomisine katma değer oluşturacak projelerin bir araya getirilmesinde anahtar rol üstlenmeyi amaçlayan, kültürümüzün hem geleneksel hem de modern öğelerinin kullanılarak hayata geçirileceği Türk Kültürü Tanıtım ve Ticareti Geliştirme Haftası Ürdün Haşimi Krallığı Prensi Asem bin NAYEF’in eşi H.R.H.Prenses Sana ASEM, Ürdün Turizm Bakanlığı ve Ürdün Ticaret Odası tarafından desteklenmektedir.
Bu hafta boyunca ziyaretçileri, yatırımcıları ve sektör temsilcilerini neler bekliyor?
Türk Kültürü Tanıtım ve Ticareti Geliştirme Haftası boyunca pek çok marka etkinliğe özel avantajlı kampanya ve indirimleriyle Ürdün ve çevre ülkelerden gelen ziyaretçilere ayrıcalıklı alışveriş yapma olanağı tanıyacak, kültürel mirasımızın bölge ülkeleriyle depaylaşılabileceği çok uluslu bir platform yaratılacaktır. Halka açık olarak düzenleneceketkinlikte alım gücü yüksek 50 bin potansiyel turist, yatırımcı ve sektör temsilcisi ile birebirgörüşme fırsatı sunularak ticaret ve tanıtıma uygun bir zemin hazırlanacaktır.
Ortak inanç ve değerlere sahip olduğumuz Körfez ülkeleri’nden biri olan Ürdün, mevcutprofili, kişi başına düşen milli gelir ve diğer bölge ülkelerine nazaran daha istikrarlı bir yapıya haiz olması nedeniyle ülkemizin 2023 hedefleri çerçevesinde ulaşmayıamaçladığımız turizm hacmi hususunda önemli bir konumda yer almaktadır. Yalnızca%75’lik bir kesimi bölge içi ülkelere seyahat etmekte olan Ürdün’de uluslararası dolaşımyapan turist sayısı 46 milyondur.Ülkemizin tekstil, hazır giyim, aksesuar, mücevherat, turizm, gıda ve emlaksektörlerinin önde gelen temsilcilerinin katılımlarıyla her yıl düzenli olarak hayatageçirilecek olan Türk Kültürü Tanıtım ve Ticareti Geliştirme Haftası ile ülkemizin turizmpayı ile bölgeye gerçekleştirilen ihracat oranının yıllık bazda %5 ila %10 arasındaartırılması hedeflenmektedir.
Bu fuar kapsamında gerçekleştirilecek olan etkinlikler neler ?
Geleneksel Osmanlı-Türk kültürünün Ürdün’de daha iyi tanıtılabilmesi amacıyla Osmanlıgiyim tarzının inceliklerini Türk ezgileri eşliğinde Ürdünlü izleyicilerin beğenisine sunacakbir defile düzenlenecektir.
Düzenlenecek geçit töreninde geleneksel kültürel öğelerimizle birlikte, hususi etkinlikler vekutlamalar esnasında da Osmanlı günlük yaşamında yer alan Mehteran Bölüğüorganizasyona özel hazırlanacak geleneksel-modern repertuarlarını Ürdün’de icraedeceklerdir.
Ülkemizin ihracat kalemleri arasına yer alarak özellikle Ortadoğu ülkelerinde büyük ilgigören sinema ve TV sektörümüzün önde gelen isimleri, ünlü yıldızları ve iş insanlarıetkinlik boyunca uluslararası hayranlarıyla biraraya gelecek; organizasyon, ülkemizden vebölge ülkelerinden davet edilmiş olan basın mensupları ve ünlü bloggerlar tarafındanhazırlanan makale, haber ve canlı paylaşımlarla etkin bir şekilde duyurulacaktır.
Oluşturulacak Türk Sokağı’nda kültürel değerlerimizle birlikte “Made in Turkey” kalitesinitemsil edecek ürünlerimizin sergilendiği stantlar kurulacak; Kazazlık, Ebru, Tezhip, Hüsn-i Hat ve Giysili Bez Bebek Yapımı gibi geleneksel sanatlarımız icra edilecektir.
Geleneksel Osmanlı-Türk mutfağından en seçkin örnekler Ürdün, Kuveyt, Bahreyn ve
Katar gibi çevre ülkelerden gelen ziyaretçilerin beğenisine sunulacaktır.
Etkinliğin ikinci günü prokotol, VIP ziyaretçiler ve katılımcıların iştirakleriyle bir gala yemeği
organize edilecek, yabancı misyon şefleri ile sektör temsilcilerini bir araya getirerek ticaret
hacmimizin artmasına olanak sağlayacak bir resepsiyon verilecektir.
İlgili sektörlerden firmaların ihtiyaçlarına yönelik yapılan çalışmalar doğrultusunda ulusalve uluslar arası alıcılar ve yatırımcılarla bir arada olma imkanı sağlayacak B2B
görüşmeler organize edilerek etkin bir ticari zincir oluşturulmasına ön ayak olunacaktır.
Türkiye’de ticaretin yavaşladığı ve zaten tüm sektörlerin Ortadoğu’ya yöneldiği bu günlerde çok yerinde bir Organizasyon olacağına inanıyorum.
Organizasyon Ürdün’de nerede gerçekleştirilecek ve gelecek planlarınızda başka şehirler de var mı?
Organizasyonumuz Ürdün’ün en işlek merkezi bir sokağı olan The Boulevard Street’de yapılacaktır. Bu alan çok büyük ve son derece merkezi bir alandır. Daha sonra bu Organizasyonu Katar, Dubai ve Cidde’de de yapmayı düşünüyoruz.
Finans Sektöründe çalışmak mı, yoksa fuar organizasyon işimi daha mutlu ediyor sizi?
Kesinlikle fuar işi ben insanlarla olmayı seviyorum ekrana bakıp hesap yapmak beni mutlu etmiyor,yanlız matematiğimin çok güçlü olduğunu söylemeden geçemeyeceğim hala sürekli kafamdan hesaplamalar yaparım.
Biraz da ekonomiden bahsedelim… Son aylarda kur ve enflasyonun yükselmesini neye bağlıyorsunuz?
Çok basit şekilde size anlatmaya çalışıcam, umarım bu röportajı okuyanlar ne demek istediğimi anlayıp hemen üretmek için bir şeyler yaparlar. Şimdi şöyle düşünelim her şeyimiz yurt dışından geliyor ve biz aldığımız ürünler için dolar veya euro olarak ödeme yapıyoruz doğal olarak kimse TL’yi kabul etmez, biz Dolar veya Euro gönderdik ve ne oldu bizdeki Döviz azaldı sonuçta Döviz sınırsız değil elimizdeki döviz azaldı,arzın azaldığı ürünün fiyatı artar.Bu ithalata bağlı olarak döviz azaldığı için Türk parası karşısındaki değeri arttı ,ve buna bağlı olarak tüm girdilerimiz dövizle olduğu için bu girdilerin fiyatı da arttı ve ne oldu dövize bağlı olarak enflasyon da arttı. Kurun değerini düşürmek için üretim yaparak, Turizmi geliştirerek Türkiye’ye gelen döviz miktarını arttırmalıyız ki döviz bolluğu olsun ve döviz miktarı arttığı için değeri düşsün ve buna bağlı olarak enflasyon da düşsün.
Size göre 2018 yılı sizin ve firmalar açısından nasıl bir yıl geçirdi?
2018 yılı ülkemiz için sıkıntılı geçti, tabi bende bu ülkede yaşadığım için beni de aynı şekilde etkiledi.
“Özellikle kadınlarımızı üretime katılmaya davet ediyorum.”
2019 yılında kur ve enflasyon olarak nasıl bir yıl geçireceğiz?
Eğer üretime ağırlık verip dış girdilerimizi azaltırsak daha iyi günler geçirebiliriz. Hep iyi düşünüp çok çalışalım, eğer aynı şekilde üretmeden borçla tüketmeye devam edersek dolar kuru 10 tl’yi bile bulabilir.Ben özellikle kadınlarımızı üretime katılmaya davet ediyorum.
Ekonomiyi olumsuz etkileyen faktörler nelerdir?
Bence ekonomiyi olumsuz etkileyen tek ve en önemli faktör çalışmamak, üretmemek…
İş dünyasının ekonomiyi canlandırmak adına ne yapması gerekiyor?
Yapılacak çok iş var Türkiye hem coğrafi konumu hemde nüfus yapısı itibariyle çok şeyler yapabilecek bir ülkedir.Şöyle ki Türkiye,üç tarafı denizlerle çevrili bir yarım ada olduğundan denizcilik,turizm ve balıkçılık faaliyetleri için uygun koşulları taşır, üç kıtanın kesiştiği önemli bir kavşak noktasıdır, farklı mevsimlerin yaşanmakta olması hem tarım hem turizm açısından bir cennet niteliğindedir, önemli yeraltı kaynakları vardır özellikle Bor madeni geleceğin çok önemli bir yakıt kaynağı olacak. Zengin yeraltı suları,tarihi zenginlikleri Turizm açısından bir cennet niteliğindedir. Ve tüm bunları değerlendirecek genç bir nüfus var yani tüm şartlar var iş Dünyası bunları değerlendirsin üretim yapsın kadın erkek ayırt etmeden iş imkanları yaratsın yeter Türkiye’ye…
Gelelim boş vakitlerinizi ( tabii kalıyorsa bu tempoda ) nasıl değerlendirdiğinize…
Boş zamanlarımda ilk yaptığım şey tabiki çocuklarımla vakit geçirmek,arkadaşlarımla vakit geçirmek,son zamanlarda kişisel gelişim kitapları okuyorum,beynimizin çalışmasını inceliyorum, videolar izliyorum hatta fırsat yakaladığım anda profesyonel bir şekilde NLP eğitimi almayı düşünüyorum.
2 çocuk annesisiniz. Leyla Hanım nasıl bir annedir?
Bu soruyu çocuklarıma sordum ve bana verdikleri cevap sevgi dolu ama bu sevgisini çok fazla öperek gösteren ,disiplinli,kuralcı,eğlenceli, adil.. Vebu kadar yoğun olmasına rağmen bize her fırsatta vakit ayıran tatlişko bir annemiz var dediler?
Çocuklarınız sizin en çok hangi yönünüzü seviyor?
Her fırsatta onlarla vakit geçirmemi ve onlara disiplin uygulamamı… (çünkü onlara aslında disiplinin bir çocuğun gelecek için yaptığı en büyük yatırım olduğunu onlara öğrettim ve onlar bunu çok sevdi, şimdiden bile sonuçlarını da alınca bayıldılar )
Çocuklarınızla birlikte yapmaktan keyif aldığınız neler var?
Oğlum onunla yastık savaşı yapmamı,kızım onunla sınıf dedikoduları yapmamı ve alışveriş yapmamı sever ,kızım olmadan bir oje bile almam ama ikisinin de ortak en ama en çok sevdikleri şey uyumadan önce yatakta yaptığımız sohbetler
Hayatınızda olmazsa olmazlarınız nelerdir?
Dürüstlük
Son olarak iş hayatınızdaki başarınızı neye bağlıyorsunuz?
Çok çalışmama ve dürüst olmama