Sevda Hanım bir anne olarak kendinizi nasıl tanımlarsınız?
Bir anne olarak son derece sağduyulu ve sabırlı Bir anneyim çocuklarıma bolca zaman ayırıyorum birlikte her şeyi paylaşıyoruz. Ama tüm zamanımı hayatımı onlara adamıyorum, özellikle de belli bir yaşa gelmelerinden itibaren. Kendimi yaşadığım kendime ayırdığım zamanlarım oluyor. Böyle olunca ruhen ve fiziken daha verimli bir anne oluyorum.
Çocuğunuzla nasıl bir gün geçirirsiniz?
Çok genç yaşta anne oldum ve neredeyse çocuklarla birlikte büyüdük. Onların okul çağına kadar çalışmadığım için birlikte bolca ve kaliteli zaman geçirdik. Şu anda biri lise biri üniversite öğrencisi. Büyük Oğlum Bartu başka bir şehirde okuduğu için çok sık bir arada olamıyoruz, ama sürekli irtibat halindeyiz, gün içinde sık sık konuşuruz. Küçük oğlum Berk benimle birlikte, sabah birlikte kahvaltımızı yaparız, sonra o okula ben işe gideriz.
Annenizden aldığınız ve çocuğunuza hep hatırlattığınız en önemli öğüt ne olmuştur bugüne kadar?
Annemden aldığım en önemli öğüt her zaman doğruluk ve dürüstlük olmuştur, bende bunu olduğu gibi çocuklarıma aktardım. Bununla birlikte çocuklarıma, hayattaki tüm canlılara sevgi ve saygı ile yaklaşmalarını, olaylara ve insanlara karşı empatik olmalarını öğütledim.
Anne-çocuk olarak birlikte en çok ne yapmaktan hoşlanırsınız?
İki oğlumda beş yıl arayla aynı tarih ve aynı saatte dünyaya geldiler. Ama ikisi de çok farklı karakteristik özelliklere sahipler. Bartu ile daha çok kültür-sanat faaliyetleri yaparız, birlikte olduğumuzda muhakkak, sinema, tiyatroya gideriz, sanat galerisi ve müze ziyaretleri yaparız. Berk ile daha çok spor, yürüyüş, bowling, yemek yapmak, gibi faaliyetleri tercih ederiz.
Aldığınız ilk anneler günü hediyesi ne oldu? O an neler hissettiniz?
İlk anneler günlerinde ikisi de çok küçük bebektiler ve o yılın en güzel anneler günü hediyesi oldular bana. Sonraki yıllarda ise anneler günü sabahı beni kucak dolusu papatyalar ile uyandırmaları her zaman en güzel hediye olmuştur bana. Hatta siyah saçlı olmama rağmen, küçük oğlumun çiçeklerin içine koyduğu nota, “Sarı papatyam, seni çok seviyorum “ yazması bizde hep espri konusu olmuştur.
Çocuk yetiştirmenin keyifli ve zor yanları nelerdir?
Anne olmak ve çocuk yetiştirmek bir kadın için hayatının miladı diyebiliriz. Hayal ettiğinizin çok ötesinde bir mutluluk yaşıyorsunuz, müthiş bir sevgi yumağı ve aynı oranda da sorumluluk, tamamen hayatınızın merkezine yerleşiyorlar. Onları yetiştirmek, korumak, kollamak, iyi birer birey olmalarını sağlamaya çalışmak hiç kolay değil. Fakat emeklerinizin meyvelerini görmeye başladığınızda, onların başarılarını ve mutluluklarını paylaştığınızda , hissettikleriniz paha biçilemez.
Anne olmadan önceki düşünceleriniz ile anne olduktan sonraki düşüncelerinizde neler değişti? Neler değişti hayata bakış açınızda?
Karşılıksız sevgi, merhamet, koruma, sorumluluk gibi duygulara karşı farkındalığınız artıyor. Kendi çocuğunuz dışındaki tüm çocuklara karşı da bakış açınız değişiyor. Çocukların korunmaya, sevgiye, ilgiye ne kadar muhtaç olduklarını daha iyi hissediyor ve daha duyarlı yaklaşıyorsunuz. Çocuklar insanı ruhen zenginleştiriyor.
Anneliğe dair yaptığınız en doğru şey neydi?
Çocuklarıma karşı hiçbir zaman baskıcı ve istediklerimi direten bir anne olmadım. Onların isteklerini ve hayallerini onların penceresinden bakarak anlamaya çalıştım, benim onlarla ilgili düşüncelerimi anlatmaya çalıştım. Hep bir ortak noktada buluştuk.
Peki; anne olduğunuzda neler anladınız?
Anne olduğumda, anneliğin hiç de düşündüğüm kadar kolay olmadığını anladım. Bazen beraber ağladık, bazen birlikte güldük. Zorlandığım zamanlar da olsa, sevgiyle, mutlulukla, başarıyla bugünlere birlikte geldik
Son olarak çocuğunuzla ilgili nasıl hayalleriniz var?
Çocuklarımla ilgili en büyük dileğim, her zaman sağlıklı ve mutlu bir hayatları olsun. Onların özelliklerine ve yeteneklerine uygun yerlere ve mutlu olabilecekleri insanlara çıksın yolları.
İYİ Kİ ANNEYİM
