Sevgili Okuyucularım,
Uzağı ve yakını net görememe, göz doktorlarına en sık başvuru sebebidir. Myopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi kırma kusurları nedeniyle net göremeyen bireylere görmeyi netleştirmek için standart yaklaşım gözlük veya kontaktlens kullanılmasıdır. Ülkemizde gözlük kullanma oranı %15-20’dir.Bu oran son yıllarda artan bilgisayar kullanımı ve özellikle uzaktan online eğitim modeli ile artmaya eğilim göstermektedir. Unutulmamalıdır ki göz muayenesi esnasında gözünde kırılma kusuru tespit edilen bireyler mutlaka düzenli olarak gözlüklerini kullanmalıdır. Buna mukabil gözünde kırılma kusuru olmayan bireylerin göz yorgunluklarını ya da kanlanma, yaşarma, yanma gibi göz şikayetlerini gözlük kullanarak geçirmeleri mümkün olmamaktadır.
Bilgisayar başında uzun saatler çalışmak zorunda olan bireyler, mecburi olan bu sürenin ardından sosyal iletişim, yazışma veya internet sitelerinde okuma ,film seyretme gibi etkinliklere devam ettiklerinde bazı göz yorgunluğu şikayetleri ortaya çıkmaktadır. Pandemi sürecinden önce de kliniklerimize bu göz yorgunluğu sebebiyle başvurular olurken son bir yılda bu şikayetler en üst düzeye çıkmıştır. Tablet ve cep telefonunda oyun oynama,film seyretme ve uzun süre televizyon seyretme ile gününü geçiren çocuklarımızda kuru göz sendromu, göz kırpıştırma artışı ve gözlerde kanlanma görülme yaşı 5’e indiği gibi ,bu şikayetlerin her yaş çocuk ve gençte görülme oranı son aylarda en üst düzeye ulaştı.
Buna çözüm üretmeye çalışan ebeveynlerin çocuklarını ders dışı zamanlarda elektroniklerden uzak tutmaları gerekmektedir. Bu durum çözülemediğinde de çare arayanların karşısına dinlendirici gözlük ve/veya mavi antirefleli gözlük alternatifleri çıkmaya başladı. Aileler bu tip gözlükleri göz doktorundan oldukça sık bir şekilde talep etmeye başladılar. Ancak bu noktada unutulmamalıdır ki, halk arasında dinlendirici gözlük olarak bilinen gözlükler aslında ‘düşük dereceli’ gözlüklerdir. Bireyin 0.25, 0.5, 0.75 dioptri gibi düşük göz numarası varsa ve kendisine önerilen gözlüğü takmıyorsa, elbetteki bilgisayar başında kaldığı sürece gözü yorulur ve gözlüğü takarak çalıştığında bu yorgunluk oluşmaz.Ancak göz numarası sıfır olan bireylerde gözlük bu faydayı sağlamaz.
O halde yapılacak en doğru davranış ,bilgisayar başında geçecek süreleri kısaltmak ve sık sık ara vermektir. Örneğin online eğitim alan çocuklarımız ve gençlerimiz ders aralarında mutlaka bilgisayar başından kalkmalı ve uzağa bakmalıdırlar. Ders veya iş sebebiyle mecburi olarak bilgisayar başında kalındığı süre biter bitmez cep telefonu da dahil yakın mesafeye en az bir saat bakmamaya çalışmalıdırlar. Yine tüm elektroniklere uzun süre bakmak, göz yüzeyindeki göz yaşı tabakasının buharlaşmasına sebep olarak göz kuruluğu sendromuna yol açtığı için, bu süreçte düzenli aralıklarla günde ortalama 4-5 kez olmak suretiyle suni göz yaşı damlası kullanmaları gerekmektedir. Ayrıca gözlerini akıllarına geldikçe kırpmayı unutmamaları gerekmektedir. Böylelikle göz yüzeyi nemlenir ve göz yorgunluğu, gözlerde ağrı ve kanlanma gibi şikayetler en aza iner. Bir başka dikkat edilmesi gereken husus uyku düzenidir. Kısa ve düzensiz uyku da göz kuruluğu ve göz ağrısı sebeplerinden biridir.
Bilgisayar başındayken ekran üst sınırı göz seviyesinin biraz altında olmalıdır.Ekran parlaklığı gözü yormayacak seviyeye ayarlanmalıdır. Bireyin daha önceden göz doktoru tarafından reçete edilmiş bir gözlüğü varsa bunu gerek ekran karşısında gerek de okuma ve yazma esnasında mutlaka takması gerekmektedir. Ekran ile göz arasındaki mesafe en az 40 cm olmalıdır. Bundan daha yakın mesafeye bakmak göz kaslarının fazla çalışmasına, göz, baş ve boyun ağrılarına neden olacaktır. Ayrıca aralıksız olarak 20 dakikadan daha uzun süre yakına bakmanın ve bunun sık tekrarlarının miyopi denilen uzak görme bozukluklarının artışına sebep olabildiğine dair bilimsel çalışmalar bulunmaktadır.
Değerli okurlar, göz hastalıkları oluşmadan önlem almak en az hastalık oluştuktan sonra tedavi etmek kadar önemlidir. Önümüzdeki sayımızda göz sağlığımızla ilgili başka bir konu hakkında konuşmak üzere, sağlıkla kalın.