ANNE OLDUĞUMDA ANNE KELİMESİNİN GERÇEK ANLAMINI ÖĞRENDİM…

Ülfet hanım bir anne olarak kendinizi nasıl tanımlarsınız.

Bir anne olarak kendimi, sabırlı, anlayışlı ve çoğu zaman arkadaş profili çizen biri olarak tanımlarım. Çevremdeki dostlarım çoğu zaman sabrıma hayran olduklarını dile getirirler, sabırlı olmak çocuk yetiştirmenin en önemli adımlarından biri sanırım. Bunun yanında sevmediğim özelliğim ise oldukça panik atak bir anne olmam, aslında bu zamanla kazandığım bir özelliğim, İnci ana okula başlamasından itibaren çok fazla hastalanan bir çocukluk dönemi geçirdi, hele ilk yıl her ay bazen 3 haftada bir hastanedeydik. Bu süreç beni oldukça yordu ve zamanla hastalık, ateş konusunda tahammülüm kalmadığı gibi tam bir panikatak profil çizdim. Şimdilerde çok daha iyiyiz ? oysaki çocuklar hep böyle büyürmüş, bende bunu öğrendim

Çocuğunuzla nasıl bir gün geçirirsiniz?

Özel sektörde çalışıyorum ve bildiğiniz üzere sektör çok hareketli ve yoğun, hafta içi çok fazla kaliteli zaman geçirdiğimizi söyleyemem ama hafta sonu geldiğinde onun büyümesine katkı sağlayacak, öğretici ve bir o kadarda onu mutlu eden aktiviteler yapıyoruz. Kışın mutlaka sinema, tiyatroya gidiyoruz. Animasyon filmlerinden çok doğru mesajlar alabiliyor çocuklar, animasyon filmlerini önemsiyorum. Şimdi düşününce uzun zamandır sinemada bende sadece animasyon filmlerini seyrediyorum ? ve tabi ki kitap evleri, en sevdiğimiz mekanlar, kitapların arasında zaman geçirmeye bayılıyoruz. Seramik ve boyama gibi çocuklar için olan aktivitelere mutlaka inci yi götürüyorum, Yaz aylarında ise parklarda zaman geçirmeyi seviyoruz, İncinin tabiri ile kız kıza vakit geçirmeyi seviyoruz. ? ve tabi ki çok sevdiği arkadaşları ile buluşmaları sık sık yapıyoruz

Annenizden aldığınız ve çocuğunuza hep hatırlattığınız en önemli öğüt ne olmuştur bugüne kadar?

Annem hayatımda gördüğüm  en dürüst  insan, zaman zaman bundan ötürü problemler yaşamış olsa da ?  Bize her ne şartta olursa olsun yalan söylememeyi ve her zaman dürüst olmayı öğretti. İnci ye yalan kelimesini dahi öğretmedim bunun yerine yanlış söylememeliyiz diyorum. Ve biz ona kızıyor olsak bile mutlaka her koşulda bize doğru söylemesini her fırsatta öğütlüyoruz.

Anne-çocuk olarak birlikte en çok ne yapmaktan hoşlanırsınız? 

Son dönemdeki faaliyetlerimizi düşünürsem, önce kitapevi, orada aktivite kitapları almak , sonrasında kafe de oturup mozaik pastasını yiyerek beraber aktivite yapmak , özellikle matematik.. bunun dışında yüzmeye bayılıyoruz ve beraber dans etmeyi seviyoruz, müzik zevklerimiz bile aynı ?

Aldığınız ilk anneler günü hediyesi ne oldu? O an neler hissettiniz?

İnci 7 Mayıs ta doğdu ve evimize beraber geldiğimiz hafta sonu anneler günü idi. İlk anneler günü hediyem bir sürü güller ve inci yazılı bir bileklikti, anne olalı daha çok kısaydı ve bana annelik sıfatı ile hediye alınmıştı. Anlatmak oldukça zor, demek böyle bir şey demiştim, bunu net hatırlıyorum.

Çocuk yetiştirmenin keyifli ve zor yanları nelerdir?

Bir çocuğunun doğumundan itibaren ilk zamanlar birbirine alışma evresi olarak geçiyor, size gülmeye başlayıp sizinle iletişim kurmaya başladığında hayat tekrar başlıyor. En keyiflisi onun yüzünde açan gülücüklere, heyecana ve mutluluğa şahit olmak, öyle içten , öyle saf duygular ile sizinle iletişimde kalıyor ki ? ilk konuşmaya başladığı zamanlar, her gün sizi şaşırtacak kelime hazinesine eklediği kelimeler ile kurduğu cümleler, sorduğu sorular, muazzam bir değişime her gün şahit oluyorsunuz bu çok keyifli. Zor yanı ise belirli bir disiplin içinde kurallar koyarak hayatını şekillendirmeye çalışırken onu üzdüğümüzü bilerek buna devam ediyor olmamız, hayatın sadece mutlu anlardan ibaret olmadığını ona anlatmaya çalışmak, yapmaması gereken şeyleri anlatmak, anlatmak ve anlatmak , peki sonunda yine onun hiçbirini dinlemeden yapmaya devam etmesi, işte tam da bu nokta da sağlam bir sabır duygusuna ihtiyaç var ?

Anne olmadan önceki düşünceleriniz ile anne olduktan sonraki düşüncelerinizde neler değişti? Neler değişti hayata bakış açınızda?

Anne olmadan önce bir insana böylesine bir bağlılık olabileceğini bilmiyordum, kendimden daha çok bir insanı düşünebileceğimi ve onun için kendimden vazgeçeceğimi bilmiyordum. Her zaman dost sohbetlerinde de şunu söylemişimdir ben anne olmak için doğmuş bir kadın değilim, tüm hamileliğim boyunca bunu sıradan bir olay gibi gördüm ancak anne olduktan ve o tanımlanamayan bağ ile bağlandıktan sonra İnci ile hayatın bambaşka olduğunu anladım. Hayata bakış açımız çocuklarımız üzerine kurulu, o mutlu olsun, aman ona bir şey olmasın bana ne olursa olsun düşüncesi hep ön planda.. Anne olmadan önce herhangi bir çocuğun ya da bebeğin gülücüğü benim için bir şey ifade etmezken şimdi İncinin gülüşleri benim için her şeye bedel ? hayatınıza bir çocuk dahil olduğunda mutluluğun tanımını tekrar yapıyoruz. Şimdi tüm çocuklar ile ilgili çok hassasım, sokaklarda olan her çocuk için üzülüyorum, dünya da zor şartlarda olan her çocuk için üzülüyorum, dünya üzerindeki hiçbir çocuğun kötü yaşam koşullarını hak etmediğini düşünüyorum.

Anneliğe dair yaptığınız en doğru şey neydi?

Buna tabi ki biz karar veremesek te sanırım bir kız çocuğu doğurmak ? ‘’bir kızı olmalı insanın’’ diyorlar ya bu çok doğru bir cümle, İnci ile iletişimin başladığı aydan itibaren hep konuştum, ona hep anlattım, ne mi anlattım, mesela trafik ışıklarında neden durduğumuzdan , yağmurun nasıl yağdığından, kuşların nasıl uçabildiğine kadar, ona hiçbir zaman sadece hayır yada bu olmaz demedim, neden olmayacağını anlattım, defalarca sordu ve ben defalarca anlattım en iyi yaptığım şey buydu, bu davranış biçiminin çıktısını çocuğunuz büyürken görüyorsunuz, İnci ye bir durumu bir konuyu anlattığınız da bunu anlar , kabullenir ve ne yapması gerektiğini bilir, birçok potansiyel sorun olabilecek konuları -mesela anaokuluna başlamak gibi- bu şekilde çözdük ve sıkıntı yaşamadık. Ve tabi ki bir başka en iyi yaptığımız şey İnci nin annane  – dedesi tarafından büyütülmesiydi, büyükleri ile yetişen çocuklar çok mutlu çocuklar, her çocuk için bu geçerli, ben şanslıyım ki tüm büyüklerimiz hayatta ve İnci ile ilgilenebilecek kadar sağlıklılar.

Peki; anne olduğunuzda neler anladınız?

Anne olduğumda anladım ki artık tek başıma bir birey değilim, daima koruyup kollamam gereken, o mutlu ise mutlu olduğum , o sağlıklı ise huzurlu olduğum, gülüşü ile problemleri unuttuğum, hayatın bize sunduğu en kıymetli varlığa sahibim. Çocukların en çok annelerine ihtiyaçları var, topluma sağlıklı bir bireyin yetişmesinde anladım ki annenin rolü herkesten çok daha fazla. Anladım ki bir çocuk girdiğinde hayatınıza hayat yeniden başlıyor, yeni bir sayfa açılıyor, onunla tekrar öğreniyorsunuz, tekrar anlıyorsunuz, tekrar tecrübe ediyorsunuz, yeni hedefleriniz, yeni hayalleriniz oluşuyor. Anne olduğum da Anne kelimesinin gerçek anlamını öğrendim ve anneliğin hiç kolay olmadığını ancak dünyanın en saygın en mutluluk veren en huzur veren en kendinizi güvende hissettiğiniz mesleği olduğunu anladım ?

Son olarak çocuğunuzla ilgili nasıl hayalleriniz var?

Çok pek çok hayalim var her anne gibi, her çocuk yetiştiren ebeveyn gibi. Öz güveni yüksek ve mutlu bir birey olarak yetişmesi en önceliklisi. Bale yapıyor, zaman zaman düşünüyorum neden ünlü bir balerin olmasın, ya da çok yetenekli bir müzisyen veya bir yazar ? Hayatta ne istediğini bilen biri olsun, çevresinde hep doğru insanlar olsun, şunu demiyorum mühendis olsun, doktor olsun gerçekten onu ne mutlu edecekse onu yapsın. Yetenekleri ne ise bunun farkına varsın, dünya ya güzellikler katacak projeler ile ilgilensin. Farkındalığı yüksek maddecilikten uzak yetişen bir birey olsun. Ve onunla dünyayı beraber gezip, farklı kültürleri beraber deneyimlemekte benim tarafımda bir anne olarak en çok hayalini kurduğum şey..